Fosil yakit kullanimi, yanlis arazi kullanimi ve orman tahribati gibi nedenler sonucu ortaya çikan iklim degisikligi etkilerinin, bal arilarinin performansina olumsuz yansidigi bildirildi. Türkiye Ari Yetistiricileri Merkez Birligi Baskani Bahri Yilmaz, yaptigi açiklamada, Türkiye'nin, aricilik ve bal üretiminde Çin'den sonra dünyada ikinci sirada yer aldigini söyledi. Türkiye'nin her ilinde aricilik yapildigini ve 5, 6 milyon kayitli kovan bulundugunu belirten Yilmaz, her kovanda bugünlerde 30 bin civarinda ari bulundugunu, bu sayinin 1 ay sonra 60 bini asacagini kaydetti. Yilmaz, Türkiye'de yillik üretilen 83 bin ton balin salgi ve çiçek bali olmak üzere iki tür halinde elde edildigini ifade ederek, "Salgi bal, çam, sedir, köknar ve ladin gibi agaçlardan elde edilirken, çiçek bali ise dogal flora ile kültür bitkilerinden saglaniyor. Anadolu'nun bitki açisindan çok zengin olmasi bizim için büyük sans. Ancak hepsi bal üretimi için baskin degil. Arilar bazi bitkilerden polen, bazi bitkilerden bal alabiliyor" dedi. Türkiye'de üretimi yapilan balin tamaminin birinci sinif ürün oldugunu anlatan Yilmaz, fosil yakit kullanimi, sanayilesme, yanlis arazi kullanimi ve orman tahribati gibi nedenler sonucu ortaya çikan iklim degisikliginin ise bal arilarinin performansina olumsuz yansidigini kaydetti. Yilmaz, kati atik kullanimindan vazgeçilmesi veya filtre sistemine özen gösterilmesinin önemine deginerek, "Bunlarin yani sira, arazilerin daha etkin ve verimli kullanilmasi, orman tahribatinin önlenip varliginin artirilmasi ve ayni zamanda çevre kirliligi konusuna hassasiyetle yaklasilmasi gerekir. Aksi halde, doganin dengesini bozacak ani isi degisikligi ve daha farkli olumsuzluklar sürüp gider" dedi. Ani isi farkliligi ve yagis gibi iklim degisikligi etkilerinin sürmesi, arilarin yasamini zorlastirip, bal üretiminin düsmesine yol açtigini anlatan Yilmaz, sunlari kaydetti: "Bazi arilar normal zamanlarda bulunduklari yerlere uyum sorunu yasayabilir ama, iklim degisikligi etkisi o yöreye uygun ari olsa bile, üzerinde risk yaratiyor. Kis ortasinda nisan sonu sicaklari, nisan sonu olmasina ragmen subat serinligi ve yagis görüyoruz. Bu ani isi degisikligi, arilarin performansini olumsuz etkiliyor. Isinin aniden 15 derecenin altina düsmesi ve yagis, bal arilarinin ölümüne neden olabiliyor. Ari yetistiricileri de bu sorundan kaynaklanan üretim kaybini, kovanlari gezdirerek minimuma indirmeye çalisiyor. " Yilmaz, arinin, sadece bal üretmekle kalmadigini, bitkileri dölleyerek verimi garanti altina aldigini belirterek, "Dogadaki tek yillik birçok bitki, döllenmediginde nesli tükenir. Bu yönüyle bakildiginda arilarin ülke ekonomisine katkisi rakamlarla söylenemeyecek kadar büyük" diye konustu. Yilmaz, pamuk ve ayçiçegi gibi ürünlerde bazi yasaklanan zirai ilaçlarin kullaniminin da arilarin ölüme yol açtigini söyledi. Bu ilaçlarin, tohumda üç yila kadar etkili oldugunu belirten Yilmaz, "Bu ilaçlarin kullanildigi bölgelerde ari, hafizasini kaybediyor, kovanina dönemiyor ve kayboluyor. Aricilarin, gittikleri yörede mutlaka ilaçli tarim yapilip yapilmadigini ögrenmesinde yarar var" diye konustu.

( Bu Habere Yorum Yazmak İstemez misin ! )