Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Sağlık hizmeti alırken magandalık yapanlara asla müsamaha etmeyeceğiz" dedi.
Erzurum'da gezi ve incelemelerini sürdüren Bakan Akdağ, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyetinde gazetecilerle bir araya gelerek, sohbet etti.
Bir ülkede basının hür biçimde yayın yapmasının önemine işaret eden Akdağ,
"Benim bir kanaatim var. Bunun hukuki olarak nasıl değerlendirilebileceği hususunda doğrusu çok çalışmış değilim. Ama özellikle devletle iş yapan sermayenin basın kuruluşlarının sahibi olması konusu, kanaatimce Türkiye'de ele alınmalı. Bu önemli bir şey" diye konuştu.
Bu konuda farklı ülkelerin uygulamalarının incelenmesi gerektiğini anlatan Akdağ, "Batılı, çağdaş, demokratik normların nasıl yol gösterdiğine bakmak lazım. Benimki şu anda bir öneri değil, ama bunun tartışılmasının değerli olacağına inanıyorum. Aslında özgürlükleri kısıtlayıcılık konuşulacaksa, basın açısından işin temelinde bu var diye düşünüyorum" dedi.
Bazı siyasetçilerin yeni tavırlarının "siyaseti kirletmeye başladığını" söyleyen Akdağ, şunları kaydetti:
"Eski siyasi alışkanlıklar hortladı. Nedir bu? 'Kara çalma, iftira etme, çamur at izi kalsın' mantığıdır. Anamuhalefet partisi genel başkanı bunu bir alışkanlık haline getirdi. Bu onun klasiği haline geldi. Bizim kültürümüzden, kendi inançlarımızdan bize miras kalan bir söz var. 'Kişiye, insanoğluna yalan söylemiş olmak için her işittiğini söyleyip durmak yeter. ' Kılıçdaroğlu da bunu yapıyor. Neyi işitirse üstüne atlıyor. Siyaset böyle yapılmaz. Bir yaparsın, iki yaparsın, üç yaparsın dördüncüsünde çekirge misali olur yani. "
Akdağ, "Kılıçdaroğlu'nun aşırı hırçınlığının 12 Haziran sendromu olduğunu" ifade ederek, "Biz pişman ol dedikçe, o pişkinlik anladı. 12 Haziran Kılıçdaroğlu için ciddi bir soğuk duş etkisi yapacaktır. Ondan sonra da CHP'de bir takım hareketlenmeler bekliyorum doğrusu" diye konuştu.
-"OKYANUS ÖTESİ" TARTIŞMALARI-
Bir gazetecinin, son günlerde basındaki "okyanus ötesi" tartışmalarına ilişkin sorusunu Bakan Akdağ, şöyle yanıtladı:
"Bu şehrin bir evladı olarak 'okyanus ötesi' kelimesini kullanmayayım, konuşulan kişi yaşantısının her döneminde tertemiz kalmış ve ülkeye çok büyük hizmet etmiş bizim de hemşehrimiz olan Fethullah Hoca Efendi'dir. Bu ülkeye yaptığı hizmetlerden dolayı da Erzurumlular olarak iftihar ediyoruz. Böylesine kıymetli bir insana bu bühtanlarda bulunmak işte siyaseti çirkinleştiren hususların başında geliyor. Sayın Bahçeli yaptı maalesef, bugün bir soru sormuşlar, yine kullanıyor. Orada AK Parti, Öcalan ve Gülen, üçgeni mi, bir şey diyor. Bunu, bu şehirden şiddetle kınıyorum. Daha ağır bir kelime kullanmamak için de kendimi tutuyorum. Bu ayıp bir şey, yani Devlet Bahçeli'yi biz ağır siyasetçi olarak biliriz, ama konuştukça onun da zeminin, onun da şuur altında sıkıntılar olduğu ortaya çıkıyor. "
Siyasetçilere "neyi biliyorsanız onu konuşun, gaza da gelmeyin" diye seslenen Akdağ, "Kılıçdaroğlu, neyi konuştuysa sakat çıktı, Bahçeli için de aynısı oldu. Hayatı insanlığa hizmet etmekle geçmiş bir büyük zat için öyle bir şeyleri düşünmek, öyle bir suçlamada bulunmak son derece çirkin. Onun için bu şehirden değerli hemşehrimize yapılan haksız saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bunlardan vazgeçmezlerse herhalde MHP'nin de ciddi 12 Haziran depremine yakalanacağı belli" dedi.
-HEMŞİRELER GÜNÜ PROGRAMI-
Sağlık Bakanı Akdağ, daha sonra Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi salonunda düzenlenen "Hemşireler Günü" toplantısına katıldı.
Akdağ, yaptığı konuşmada, anlamlı bir günde sağlık çalışanlarıyla bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu ifade ederek, bu günün kendisi için önemli olduğunu söyledi.
14 Mart Tıp Bayramı gibi 12 Mayıs Hemşireler Günü'nün de toplumda bilinir hale gelmesi gerektiğini vurgulayan Akdağ, "14 Martlar zaman zaman kendi amacı dışında farklı maksatlarda da kullanılmaya çalışıldı. Sağlık hizmeti sunumunda, doktor odaklı bir sunum, temel yaklaşımı itibarıyla ekip işidir. Bu hizmeti sunan ekibin üyeleri dikkate alındığında özellikle hemşirelerimiz de büyük görev üstleniyor. Bunun için 12 Mayıs Hemşireler Günü de toplumda bilinir hale gelmeli" dedi.
Sağlık hizmetlerinde hemşirelerin doktorlara oranla hastayla daha fazla muhatap olduğuna dikkati çeken Akdağ, "Hemşirelik mesleği konusunda bir çok çalışma yaptık. Hemşirelerimizin yıllardır beklediği bir kanunu biz yaptık. Hemşireliği bir meslek olarak hem de tam olması gerektiği gibi tanımladık. Bu kanun hemşirelik mesleğini, belli bir süre 5 yıl sürecek tahsille yapılan bir meslek haline getirdik. İş tanımlarının yapılmasını mümkün kıldık. Hemşirelerin uzmanlıklarının kabul edilmesi ve bu uzmanlık çerçevesinde hak edilen statünün verilmesini getirdi" diye konuştu.
-"SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAYISI ARTIRILMALI"-
Türkiye'de bütün sağlık çalışanlarının üzerinde çok ciddi bir iş yükü olduğunu dile getiren Akdağ, şöyle konuştu:
"Avrupa'daki meslektaşlarıyla kıyaslandığı zaman, Dünya Sağlık Örgütüne bağlı Avrupa ülkeleri, 53 ülkedir. Bütün bu ülkelerin içerisinde en düşük hemşire sayısı, ülke nüfusuna göre biziz. Türkiye bunu hak ediyor mu? Türkiye hemşireleri bunu hak ediyor mu? Avrupa ortalamasına göre her 100 bin kişiye 750 civarında hemşireye düşüyor. Türkiye'de bu sayı 200'ün altında. Ne demektir, tabii ki o zaman iş yükümüz çok artıyoruz. Türkiye'de Avrupalı meslektaşlarına göre en az iki kat iş yükü var. "
Bu sayının mutlaka artırılması gerektiğini vurgulayan Akdağ, "Geçmişte Türk Hemşireler Derneği de bu yanlışı yaptı, Tabip Örgütü de bu yanlışı çok ciddi şekilde yaptı maalesef, hala sürdürüyor inatla. Türkiye'de doktor sayısı, hemşire sayısını mutlaka artıracağız. Bu konuda, üniversiteler ve YÖK ile konuşuyoruz. Bu sayıyı arttırmadıkça bizim hemşirelerimizin üzerindeki iş yükünü azaltmamız çok zor" dedi.
Sağlık çalışanları olarak hoşgörüden yana olduklarını belirten Akdağ, şunları ifade etti:
"Bizler sağlık çalışanları olarak vatandaşımıza hoşgörü içerisinde, fedakarlıkla, güler yüzle, her türlü şefkat göstermeye hazırız. Bugüne kadar bunu gösterdik, bundan sonra da bu şefkati gösteremeye devam edeceğiz. Ama bazı kendini bilmezlerin toplumda, maalesef her toplumda kendini bilmezler var, bu kendini bilmezlerin hemşirelerimizin, hekimlerimizin, sağlık çalışanlarına el uzatmalarına asla müsamaha etmeyeceği ve bu işin arkasında duracağız. "
-SAĞLIK ALANINDA YENİ DÜZENLEME YAPILACAK-
Sağlık çalışanlarının güvenliği için hastanelere güvenlik kameralarının takıldığını, güvenlik görevlisi sayısının artırıldığını ifade eden Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlık hizmeti alırken magandalık yapanlara asla müsamaha etmeyeceğiz. Bireysel saldırı durumunda şu anki ceza hukukunda bireyin kendi hukukuna kendisinin aramasını gerekli kılıyor. Savcılığa biz vereceğiz, ondan sonra avukatı ile onu halledeceksiniz. Bir kamu çalışanı olarak saldırıya uğrayan bir kişi hakkında kamu olarak biz bunu ne kadar takip edebiliriz, ne kadar müdahil olabiliriz, hukukçularıma talimat verdim, meselenin bu tarafını da geliştirmeye gayret edeceğiz. "
Bakan Akdağ, konuşmasının ardından, Erzurum Türk Hemşireler Şubesi tarafından organize edilen "Yüzde 100 gülen yüz" fotoğraf sergisinin açılışı yaptı.
Sergiyi gezen Akdağ, burada hemşirelerle birlikte fotoğraf çektirdi, istek ve sıkıntılarını dinledi.
Daha sonra Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Hınıslıoğlu ve Ziraat Odası Başkanı Mücahit Harmandar'ı da ziyaret etti
(
Bu Habere Yorum Yazmak İstemez misin ! )
Yayın
Tarihi:-5/12/2011 6:33:46 PM
Görüntülenme: 1352
Bu Haberi Paylaş !
Bu Haber e Yapılan Yorumlar
Henüz Yorum Yapılmamış