KKTC'de bazı sivil toplum örgütleri tarafından ''imam hatip lisesi açarak Kıbrıslı Türkleri asimile etmek istemekle'' suçlanan KKTC Din İşleri Başkanı Doç. Dr. Talip Atalay, başkanlıkta düzenlediği basın toplantısında, ''Tabii ki bu toplum Müslüman'dır ve asla hiç kimsenin Müslümanlaştırılmaya ihtiyacı yoktur'' diye konuştu. Bir kurumun sağlıklı çalışabilmesi için sağlam yasası olması gerektiğini, hükümetle iş birliği içinde yasanın değiştirileceğini söyleyen Atalay, kurumda reform çalışmalarına başladıklarını kaydetti. Kurumun bina sorunu ve araç-gereç eksikliği olduğunu, Lefkoşa'da ''Din Sitesi'' olarak bilinen yerin bakıma alındığını, başkanlığı oraya taşıyacaklarını anlatan Atalay, ülkedeki ekonomik sıkıntıların farkında olduklarını, ihtiyaçların çoğunluğunu Türkiye'den sağlanacak kaynaklarla gidermeyi hedeflediklerini belirtti. -''KARŞITIMIZ KİLİSE''- KKTC Din İşleri Başkanlığının karşıtının Rum tarafında Kilise olduğuna işaret eden Atalay, ''Kilise'nin gücünü anlatmaya gerek yok. Kilise karşısında güçlü bir duruşumuzun olması lazım. Çünkü biz Kıbrıs Türk toplumunu temsil ediyoruz. Temsiliyete yakışır bir yapımızın olması gerekiyor. Bu her açıdan olması gerekiyor; binamızla, genel duruşumuzla, oturuşumuzla, kalkışımızla. Bizi, Kıbrıs Türk toplumunu, KKTC'yi temsil edecek bir niteliğe sahip olmamız gerekiyor'' diye konuştu. Kilise'nin sahip olduğu birtakım güçlere sahip olma isteklerinin bulunmadığını ifade eden Atalay, ''Sadece bu topluma yakışır ama Kilise karşısında da bu toplumu, devleti temsil edebilecek, Türk toplumuna yakışır bir yapı istiyoruz'' dedi. -İMAM HATİP LİSESİ VE KUR'AN KURSU TARTIŞMASI- Ülkede son günlerde yaşanan imam hatip lisesi ve Kur'an kursu tartışmalarına da değinen Talip Atalay, ''İsmi önemli değil, ben Din İşleri Başkanlığındaki çalışan personelin, net olarak, eğitimli, donanımlı, mümkünse akademik çalışma yapmış insanlardan olmasını istiyorum'' dedi. ''Kıbrıs Türk kültürüyle yetişen insanlar ancak Kıbrıs Türk kültürüne daha iyi hizmet ederler'' görüşünü ifade eden Atalay, şöyle devam etti: ''Benim alanım din, din alanında Kıbrıs Türk kültürünü, geleneklerini özümsemiş, bu toplumun, bu ülkenin duyarlılıklarını bilen insanlar en iyi hizmeti yaparlar diyorum. Kıbrıs Türk toplumu 'ithal' kavramını çok kullanıyor. Yani şimdi ithal mi edelim, ithal etmeye devam mı edelim, bu mu isteniyor?'' Donanımlı din adamı yetiştirme konusunda 1957'lerde Dr. Fazıl Küçük'ün başlattığı çalışmalar olduğunu anlatan Atalay, çağdaş din adamı yetiştirme konusunda en önemli adımı Dr. Fazıl Küçük'ün attığını, 1958'de 7 kişinin imam hatip eğitimi alması için Türkiye'ye gönderildiğini ama bunun arkasının gelmediğini kaydetti. Atalay, KKTC'de şimdi din adamı yetiştirme çalışmasına başlasalar ancak 14 yıl sonra verim alacaklarını belirtti. ''Tabii ki bu toplum Müslüman'dır ve asla hiç kimsenin Müslümanlaştırılmaya ihtiyacı yoktur'' diyen Talip Atalay, okul tartışmalarının yeni olmadığını ifade etti. Atalay, ''Bizim arzumuz; Kıbrıs'a özgü, sadece din görevlisi yetiştirmek üzere bir okul açılması. İnsanlar akın akın o okullara gelecek olsa ben 'dur' derim, eğitim açısından uygun bulmam'' diye konuştu. -''DİN EĞİTİMİ ALMA FIRSATI SUNULMALI''- İnsanlara din eğitiminin dayatılmamasını ama din eğitimi almak isteyenlere de fırsat verilmesi gerektiğini ifade eden Talip Atalay, şunları söyledi: ''Kıbrıs insanının hassasiyetlerini gözeterek onlara imam, müezzin yetiştirilmeli. Kıbrıs Türk toplumuna güvenebileceği kurumlar eliyle, çağdaş eğitim normlarına uygun bir şekilde insanlara din eğitimi alma fırsatı sunulmalı. İnsanlara din eğitimi dayatılmamalı, hiç bir şey dayatılmamalı fakat din eğitimi almak isteyenlere din eğitimi alma fırsatı sunulmalı.'' KKTC genelindeki 192 camiden 185'inin aktif olduğunu ifade eden Atalay, bu camilerdeki 22 kadrolu çalışandan 8'inin eğitiminin yeterli olduğunu anlattı. Atalay, iyi eğitimli imam, müezzin ihtiyacını karşılamak istediklerini, din adamlarının Kıbrıs Türkü'nü iyi tanıması gerektiğini söyledi. -''KORKUDAN UZAK DURMAMIZ LAZIM''- Türkiye'deki imam hatip liseleri ve Kur'an kursu tartışmalarını ülkeye taşımamak gerektiğini kaydeden Atalay, ''Bir şekilde bizim korkudan uzak durmamız lazım. Bizim sıkıntımız şu: İmam hatip ve Kur'an kursu ismi Türkiye'deki birtakım tartışmaları çağrıştırıyor. Bu isimlerden çıkalım. Bunlar bizim sorunlarımız değil, bu ülkenin sorunu değil, Türkiye'nin sorunu'' dedi. KKTC'de din eğitimiyle ilgili tek yetkili kuruluş olduklarını ifade eden Atalay, yazın düzenlenen Kur'an kurslarının bu yıl da faaliyetini sürdüreceğini bildirdi. Atalay, pratik eğitimin okullarda, uygulamanın da camilerde verileceğini, camilerin kültürün bir parçası olduğunu söyledi.

( Bu Habere Yorum Yazmak İstemez misin ! )