Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zeki Kıvanç, ithalata koruma önlemi yöntemiyle ek vergi getirilmesinin, tekstil sektörü ve çalışanlar için çok özel önem taşıyan müjdeli bir haber olduğunu söyledi. Kıvanç yaptığı açıklamada, son 15 yılda Türkiye'nin üretim ve ihracata dayalı kalkınma modelinin çok başarılı olduğunu belirterek, 2009 küresel krizinin atlatılmasının, gelişmiş ülkelere göre daha az olumsuzluklarla gerçekleştiğini ifade etti. Türkiye'nin ihracatta üst üste atılımlar yaptığını dile getiren Kıvanç, Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) üyelerinin, özel bir takdiri hak ettiklerini belirterek, "Geçen sene ülke ihracatının yüzde 11,3 artmasına karşın, ihracattaki yükselişi yüzde 64'ü bularak, ülke ortalamasının çok üstüne çıkan AKİB üyesi firmalarımız, 9 milyar dolara yaklaşan ihracat gerçekleştirdiler. Firmalarımız 2011 yılında da hızlarını kesmeden Ocak-Nisan aylarını kapsayan yılın üçte birlik döneminde de 4.3 milyar dolarlık yurtdışı satışı gerçekleştirerek, AKİB'in ihracatının da yüzde 102 oranında artmasını sağlamışlardır" diye konuştu. Türkiye'deki tekstil ve hazır giyim sektörünün Uzak Doğu ülkelerinde yaşanan haksız ithalat rekabetinin sıkıntısını çektiğini kaydeden Kıvanç, "Bu haksız rekabeti yaratan ithalat, 2009 yılına göre miktar bazında yaklaşık yüzde 50 oranında artarak, 2010 yılında 6,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılının ilk 3 ayındaysa, yüzde 40 oranında artarak devam etmiştir. Ayrıca, sektör 2001 yılının başında bin dolara asgari ücretli 7,08 personel istihdam ederken, 2010 yılında bu rakam ancak 1,72 olarak kendisini göstermiştir. Enflasyon 2001'den bugüne yüzde 151 artmışken, döviz kurunun aynı kalması sonucunda, ülkemiz düşük maliyetle ciddi istihdam sağlayan tekstil ve konfeksiyon sektörü üretici konumundan çıkmış, ithalatçı konumuna düşmüştür. Bölgemizde son yıllarda kapanan işletmelerden dolayı işsiz sayısının 50-60 bin kişi civarında olduğu tespit edilmiş ve bölgemiz işsizlikte ilk sıralara yükselmiştir. Sektörümüzde kriz dönemi olan 2008-2009 yıllarında her yüz kişiden 24 kişinin işini kaybettiği Türkiye İstatistik Kurulu (TÜİK) tarafından da tespit edilmiş bir gerçektir" dedi. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün korunmasına yönelik getirilen koruma önlemine değinen Kıvanç, "Sektörümüzü korumak ve işsizlerimize çare olmak üzere devletimizin ithalata koruma önlemi yöntemiyle ek vergi getirmesi, bölgemizdeki tekstil sektörümüz ve çalışanlarımız için çok özel önem taşıyan müjdeli bir haber olmuştur. Tekstil ve hazır giyim sektöründeki üretici firmalarla, sanayi ve ticaret odalarının başvurusu üzerine Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) tarafından yapılan teknik çalışmalar sonucunda, ithal ürünlerin yerli ürünler üzerinde yüzde 70 zarar verici etki yarattığı tespit edildi. 13 Ocak 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan tebliğlerle, DTM tarafından soruşturma açılarak, yerli sanayi üzerine yüzde 70 zarar verici etkiye karşın, bazı kumaşlarda yüzde 30 ve konfeksiyon ürünlerine de yüzde 40 oranında ilave geçici gümrük vergisi konulması kararlaştırılmasına rağmen, 24 Mart 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar kurulu Kararı'nda soruşturma dönemindeki geçici verginin 10 puan düşürülerek, maalesef zarar düzeyinin çok altında olan kumaşta yüzde 20, konfeksiyon ürünlerinde de yüzde 30 oranında uygulanacağı ilan edildi" ifadelerini kullandı. Dokuma kumaşlarda mevcut vergilere ilave olarak, İthalat Rejim Kararı'nda tanımlanan diğer ülkeler için yüzde 20 olarak uygulanacağını anlatan Kıvanç şöyle devam etti: "Gelişme yolundaki ülkeler için yüzde 18 ve en az gelişmiş ülkeler için yüzde 11 düzeyinde öngörülürken, hazır giyim ürünlerindeyse, diğer ülkeler için yüzde 30, gelişme yolundaki ülkeler için yüzde 27 ve en az gelişmiş ülkeler için de yüzde 17 düzeyinde uygulanacak. İthalatın özellikle az gelişmiş ülkelerden yapılması sebebiyle vergi oranı kumaşta yüzde 11'e, konfeksiyonda ise yüzde 17'ye gerilemekte olup, sektörün beklentisini karşılamamaktadır." Tekstil ve konfeksiyon sektörünün temellerinin, Cumhuriyetin ilk yıllarında atıldığını ifade eden Kıvanç, "Ekonomimizin en fazla katma değer yaratan ve dış ticaret fazlası veren işkollarının başında gelen iki sektörümüz, milli gelirin yüzde 8'ini, sanayi üretiminin yüzde 16'sını, istihdamın yüzde 13'ünü ihracatın ise yüzde 18'ini gerçekleştirmektedir. Haksız rekabeti önlemeyi yönelik alınan bu koruma tedbirleri, tüm ülkemizde tekstil sektörünü, özellikle Çukurova Bölgemizin tekstil ve konfeksiyon işletmelerine yararlı katkılar sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine giden ülkemizin yürüyüşünde, tekstil sektörü dün olduğu kadar yarının da yaratıcısıdır" şeklinde konuştu.

( Bu Habere Yorum Yazmak İstemez misin ! )