Uzman Dr. Dinler, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, kaplıca suları ile ilgili çalışmaların Türkiye'de yalnızca İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde bulunan Tıbbi Ekoloji Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı tarafından yapıldığına dikkati çekti. Türkiye'deki Termal suların iki bölüme ayrıldığını belirten Dinler, "Bunlardan biri içeriğine bakılmaksızın kullanılan fazla özelliği olmayan sulardır. Diğeri ise Termal sular dediğimiz birçok özelliğe sahip sulardır. Bu suların cilde, mide ve bağırsak sistemlerine, romatizmal hastalıklara çok olumlu etkileri vardır. Yozgat'ta çıkarılan Termal sular içerik olarak her iki grubu da kapsıyor. Bu yönden Yozgat'ı çok şanslı bir il olarak görüyorum" diye konuştu. Yozgat'ın Sorgun, Boğazlıyan ve Sarıkaya ilçelerindeki kaplıca sularının birçok hastalığa iyi geldiğini dile getiren Dinler, şunları kaydetti: "Yozgat'taki Termal sular bir çok hastalığa şifa kaynağı olacak özellikler taşıyor. Sorgun Termal suları aynı zamanda içilebilen sulardır. Bu bakımdan içilmesi durumunda özellikle üç gruba ayrılan böbrek taşlarının tedavisi ile mideye iyi gelmektedir. Böbrek taşlarının tedavisinde sülfatlı, bi karbonatlı sular kullanılır ki bunların hepsi Sorgun'da çıkan Termal sularda yeteri kadar mevcuttur. Ayrıca burada ki sularda sodyum klorür olması nedeniyle cilde de iyi gelmektedir. Sarıkaya'da bulunan kaplıca ise romatizmal ağrılar, deyeneratif romatizmalar, böbrek taşlarının düşmesinde üreter üzerinde spazmalitik etki, eklem kireçlenmeleri, bel fıtıkları ve buna bağlı siyatik ağrıları, karaciğer ve safra kesesi taşları, ağrılı kadın hastalıkları, kadınların enfeksiyondan kaynaklanmasına bağlı olarak süregelen akıntılar, spastik ağrılar, spastik kolitler cilt hastalıkları gibi rahatsızlıklara iyi geldiği saptanmıştır. Boğazlıyan'daki Termal sularda Sorgun ve Sarıkaya Termal sularına yakın özellikler taşımaktadır. " Dinler, Yozgat'ta Termal suların çok eski yıllardan beri şifa kaynağı olarak bilinen sıcak suları olduğunu, halkın bu sular bilinçli veya bilinçsiz kullandığını, ancak önemli ölçüde yararlı minerallere sahip suyun gerektiği gibi kullanılamadığını ve iyi tanıtımının yapılamadığını kaydetti. Kaplıca tedavisi alacak olanların mutlaka önceden bir hekim tarafından muayene edilmesi gerektiğinin altını çizen Dinler, "Kaplıca sularının şifa özelliklerinin bulundurdukları mineral miktarlarına, radyoaktivitelerine, oranlarına, sıcaklıklarına ve banyo sürelerine bağlı olmaktadır. Bu nedenle sıcak sular bazı hastalıkların yayılmasını da hızlandırmaktadır. Örneğin prostat kanseri olan bir insan kaplıca tedavisi alırsa hastalığı daha hızlı ilerleme gösterir" şeklinde konuştu.

( Bu Habere Yorum Yazmak İstemez misin ! )