Ögretmenleri kandile benzeten Kavlak, söyle konustu: “Ögretmenlerimizi kandile benzetiyorum. Kendinin isiklarini tüketerek, baskalarina isik veriyorlar. Ögretmenler, insanlarin dünyasini aydinlatan kisilerdir ve bir toplumun kalitesidir. Toplumun kaliteli olmasina giden yol, bilgisini ve sevgisini paylasan ögretmenlerden geçiyor. Ögretmenler kadar okullarda bizim için çok degerli.” Türkiye'de 60 binden fazla okulun oldugunu ifade eden Kavlak, sunlari söyledi: “Türkiye'de 60 binden fazla okul var. Bu okullarda okuyan 25 milyon ögrenci var. Bunlarin 11 milyonu, sayilari 32 bini geçen ilkögretim okullarinda ögretim görüyor. Üzülerek söylemek gerekirse, bugün gençlerimizin egitimi konusunda yeterli oldugumuz söylenemez. Çünkü gençlerimizin yaklasik yarisi egitim imkanlarindan yoksun. Uzmanlar, gençlerin egitimden dislanmasina neden olarak, ekonomik kosullari ve egitimi bir ticaret unsuru gibi gören yaklasimlari gösteriyor. Dolayisiyla, dünyanin en büyük 20 ekonomisi içinde yer alan Türkiye'nin öncelikle gençligini egitim çemberi içine almasi, kaçinilmaz bir zorunluluk olarak karsimizda duruyor. Bu konuda hükümetlerin öncelikle egitime daha fazla yatirim yapmasi gerekiyor. Bunun için ise, bütçede egitime ayrilan payin yüksek tutulmasi gerekiyor. Bizim ülkemizde, 2012 bütçesinden egitime ayrilan pay, 40 milyar liraya yakin. Bu yeterli degil. Egitim konusunda hem bireysel, hem de toplumsal manzaramiz da hos degil.” Türkiye Istatistik Kurumu'nun (TÜIK) üç yil önce bir arastirma yaptigini hatirlatan Kavlak, arastirmaya göre, bir ailenin ayda alkole ve sigaraya 31 TL harcarken, egitime ve sagliga 14 TL harcadigini söyledi. Bir Japon'un bir yilda ortalama 25 kitap okudugunu, bir Isviçreli'nin 10, bir Fransiz'in 7 kitap okudugunu söyleyen Kavlak, Türkiye'de ise 6 kisiye yilda bir kitap düstügünü söyledi. Toplum ve aile olarak egitime gereken yatirimin yapildigina deginen Kavlak, sözlerini söyle sürdürdü: “Bilmek, ögrenmek zorundayiz ama okumuyoruz. Oysa, egitimin ilk basamagi okumaktir. Kisaca söylemek gerekirse biz hem sistem olarak, hem de anlayis ve yaklasimlar olarak egitimde çagdas bir yapilanmayi basarmak zorundayiz. Çünkü, saglikli bir toplum olmamiz, ancak saglikli bir egitim yapisiyla mümkündür. Biz Türk Metal olarak, çagdas sendikaciligin Türkiye’deki öncüsüyüz. Biz, sendikacilikta sosyal sendikacilik dönemini baslattik. 1992 yilindan bu yana sosyal sendikaciligin anlayis ve yaklasimlarini benimsedik. Biz egitime, egitimin gücüne inanan bir sendikayiz. Bugüne kadar sendika olarak, en fazla yatirimi da egitime yaptik. Bu sayede gücümüze güç kattik” Konusmalarin ardindan Vali Güner, Türk Metal Sendikasi Genel Baskani Pevrul Kavlak, Belediye Baskani Veli Korkmaz, Il Jandarma Komutani Albay Ünsal Agaoglu, Il Emniyet Müdürü Kadri Kartal ve diger protokol üyeleri konferans salonunun açilisini yapti. Daha sonra ögrencilere karne ve hediyeleri dagitildi.

( Bu Habere Yorum Yazmak İstemez misin ! )